Posts tagged as: Sünni siyasal İslam



İKİNCİ S-400 FÜZE SAVUNMA SİSTEMİNİN ALINMASINI NASIL ANLIYORUM?

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

Bugünkü medyada, Türkiye’nin Rusya’dan ikinci bir S-400 hava savunma sistemi alacağı, buna dair pazarlıkların sürdüğü, tarafların anlaşmaya yakın olduğu yer alıyor.

Bu yazının kaleme alındığı an itibarıyla, bu habere Ankara’dan yalanlama gelmediğini biliyorum. Şahsen, haberin doğruluğunu teyit etme imkânım bulunmamaktadır. Eğer doğru ise, çok dikkat çekici ve düşündürücü bulunması gereken bir gelişme… Devamı…



TÜRKİYE AFGANİSTAN BARIŞ GÖRÜŞMELERİNE EV SAHİPLİĞİ Mİ YAPACAK?

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

ABD, Türkiye’nin Afganistan barış görüşmelerine ev sahipliği yapmasını istiyormuş… Bunun için ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’ye mektup göndermiş[i]

Eğer haber doğru ise, önemli bir gelişme. Bana göre, hem iç, hem de dış politika açısından sorgulanmaya muhtaç bir konu. Acaba doğru mu yapılıyor, yoksa münhasıran iç politikaya ilişkin mülahazalar ile mi hareket ediyor?

Niye önemli ve sorgulanmaya muhtaç, bunu açıklayayım. Devamı…



BİR HABER IŞIĞINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASINA BAKIŞ

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

Bugünkü medyada yer alan, iddiaya dayandırılmış bir haber dikkatimi çekti… Yazma ihtiyacı duydum.

Uluslararası ilişkiler, salt devlet bağlamında görülemeyecek, çok daha geniş bir alanı kapsayan bir olgudur.

“Devlet” bağlamında, uluslararası ilişkiler, çoğu zaman kimin elinin kimin cebinde olduğunu bilmenin zorluk arz ettiği bir alan… Bunun nedeni, uluslararası ilişkilerin “iki yüzü” olmasıdır. Bu yüzlerden biri, herkesin okuyarak, görerek ya da işiterek bildiği “görünen-açık” yüzüdür. Diğer yüzü de, hem neden olacağı siyasal, hukuksal, mali sorunlar-zorluklar gözetilerek, hem de güdülen amaç ve bu amaca ulaşılmasına daha uygun olması nedeniyle, “örtülü (perde gerisinde, gizli)” yapılanları içeren yüzüdür. Uluslararası ilişkilerin bu “iki yüzlü” niteliği, anormal bir durum değildir. Eğer uluslararası ilişkilerin mücadele, çevre, sınırlı kaynak ve çıkar boyutları dikkate alınırsa, bu normaldir. Varlığı korumanın, sürdürmenin ve geliştirmenin kaçınılamaz bir gereğidir. Normal-doğru olmayan, uluslararası ilişkilerin bu “iki yüzlü” niteliğinin, ülke için değil, kişisel siyasal-maddi hırslar için istismar edilmesidir. Uluslararası ilişkiler, siyasal iktidar sahiplerince “kişisel” kirli işlerini gizlemede bir “örtü” olarak kullanılabileceği gibi, yine bunların iktidarlarını sürdürmeye yönelik “dış destek” arayışlarına bağlı pazarlıklara da indirgenebilir. Devamı…



TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA MEVCUT DURUM: HAÇLI SEFERLERİ, OSMANLI’NIN SON DÖNEMİ VE ŞARK MESELESİ

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

I. Türk Dış Politikası, öncesi ve sonrası ile 1974’deki Kıbrıs Barış Harekât’ının icra edildiği dönem ve “iki buçuk savaş stratejisinin” konuşulduğu 80’li yılların ikinci yarısından başlayıp 90’lı yılların ortalarına kadar devam eden Türkiye’nin uluslararası terörizm ile mücadelesinin öne çıktığı dönem de dâhil, hiç bugünkü kadar kötü bir durumda gözükmemişti. Dış politikada son 60 yılın en kötüsü bir tablo var.

Türk Dış Politikasında 1923’ten itibaren uygulanmış, bu nedenle yerleşik hale gelmiş, içeride de dışarıda da bilinen, bilindiği için de iç ve dış paydaşları için istikrar ve güven anlamına gelen, özü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünde saklı olan anlayış artık yok. Uygulamaya ve mevcut duruma bakınca, bu, çok açık olarak görülebiliyor. Devamı…



ABD İLE LİBYA PAZARLIĞI ÜZERİNE

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

“ABD ile Sirte pazarlığı” başlığı ile verilen bir haberde geçen; “…Türkiye’nin Libya’da Rusya’ya karşı desteğini istediği ABD’nin…” ifadesini (Cumhuriyet, 14.8.20, s. 7) görünce, aklıma o kadar çok şey geldi ki… Devamı…



BU ÜLKE BU DIŞ POLİTİKAYI DAHA FAZLA TAŞIYAMAZ

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

KKTC Başbakanı Sayın Ersin Tatar, daha yeni Türkiye’yi ziyaret etti; döndükten sonra açıklama yapıyor, Ada’nın kuzeyinde 46 yıldır kapalı olan “Maraş”ın açılması gündemde… (Türkgün, 11.8.20, s.1-9)  KKTC Başbakanı, Maraş’ın açılmasının, Dünyaya, ilgililere ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne anlatılacağını söylüyor. Bu anlatma işi, Maraş’ın açılmasının kolay bir iş olmadığına,  Lefkoşa’nın ve Ankara’nın karşı karşıya kalacağı sıkıntının büyüklüğüne işaret etmiyor mu?

Bu açıklama ile, Oruç Reis sismik araştırma gemisinin, donanma unsurlarının eşliğinde “nawteks”lenmiş bölgede araştırma faaliyetlerine sevk edilmesi, eş zamanlı… Nawtekse konu bölge, Rodos ve Meis adaları ile Antalya körfezleri açıkları arasındaki bölge… Bölge sıkıntılı… Nitekim Yunan Silahlı Kuvvetleri hemen harekete geçmiş… Kuvvetle muhtemel, Libya konusuna olduğu gibi, AB bu konuya da müdahil olacaktır.

Lütfen bir düşününüz ve şunları hatırlayınız: Devamı…



CUMHUR İTTİFAKI MHP’NİN GELECEĞİNİ KARARTIYOR

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

MHP, ırkçılıktan uzak bir anlayış içinde, kucaklayıcı ve toparlayıcı bir milli ve manevi değerler manzumesinden güç ve ilham alarak, büyük Türk Milletinin varlığını korumayı ve yüceltmeyi esas olan bir partidir. Büyük Türk Milleti’nin yükselişini, sahip olduğu milli ve manevi değerler manzumesinin ürünü “milliyetçilik ülküsü”nde görür. Türk Milletini yüceltmek, büyüklüğüne büyüklük katmak için, yıllardır böyle bir “milliyetçilik ülküsü” peşinde koşar. MHP demek; Türk Milletini, Türk Vatanını ve Türk Devletini, bir karşılık beklemeden sevmek, bu yolda feragat ve fedakârlık demektir. MHP, “milli devlet, güçlü iktidar, mutlu birey, müreffeh gelecek” yolunda, farklılıklardan ziyade ortak noktaları önceleyen; sevgiyi, hoşgörüyü, çok çalışmayı, üretimi, dostluğu, iyi komşuluğu, örnek olmayı öngören, bunları esas alan bir partidir. Devamı…

E-mail: bilgi@ascmer.org

Tel: +90 532 414 48 98

Dükkan
© 2014 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki yazılar ve analizler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.