ORTADOĞU KAYNIYOR: FİLİSTİN, KÜRTLER VE TÜRKİYE Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Ortadoğu, bir süredir, ilginç, “ne/neler oluyor” dedirtecek gelişmelere sahne oluyor. Yakın zamana kadar, biri birlerini hasım/rakip gören, biri birleri aleyhine çalışan ve biri birleri hakkında çok ağır sözler sarf eden bölge ülkeleri arasında, içinde bulunduğumuz günlerde bir yakınlaşma-yaklaşma süreci yaşanıyor. Bu, İran-Suudi Arabistan ilişkilerinde, Katar-Suudi Arabistan ilişkilerinde, Türkiye’nin Mısır, Suudi Arabistan ve Libya ile olan ilişkilerinde (o kadar olmasa da İsrail ile olan ilişkilerinde) görülebiliyor. Bunlarla eş zamanlı ve en güncel olanı da, İsrail’in Filistin halkını hedef alan, insanlık dışı, savaş suçu sayılabilecek, bir kısmı kadın ve çocuk olmak üzere 120’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, 800’e yakın kişinin de yaralandığı, son saldırılardır. Bölgenin hasım/rakip ülkeleri biri birlerine yaklaşırken-yakınlaşırken, İsrail bunun tam tersini yapıyor, bölgede tansiyonu yükseltiyor, gerginliği besliyor, husumete süreklilik kazandırma çabası içinde gözüküyor. Devamı… |
BİR HABER IŞIĞINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASINA BAKIŞ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Bugünkü medyada yer alan, iddiaya dayandırılmış bir haber dikkatimi çekti… Yazma ihtiyacı duydum. Uluslararası ilişkiler, salt devlet bağlamında görülemeyecek, çok daha geniş bir alanı kapsayan bir olgudur. “Devlet” bağlamında, uluslararası ilişkiler, çoğu zaman kimin elinin kimin cebinde olduğunu bilmenin zorluk arz ettiği bir alan… Bunun nedeni, uluslararası ilişkilerin “iki yüzü” olmasıdır. Bu yüzlerden biri, herkesin okuyarak, görerek ya da işiterek bildiği “görünen-açık” yüzüdür. Diğer yüzü de, hem neden olacağı siyasal, hukuksal, mali sorunlar-zorluklar gözetilerek, hem de güdülen amaç ve bu amaca ulaşılmasına daha uygun olması nedeniyle, “örtülü (perde gerisinde, gizli)” yapılanları içeren yüzüdür. Uluslararası ilişkilerin bu “iki yüzlü” niteliği, anormal bir durum değildir. Eğer uluslararası ilişkilerin mücadele, çevre, sınırlı kaynak ve çıkar boyutları dikkate alınırsa, bu normaldir. Varlığı korumanın, sürdürmenin ve geliştirmenin kaçınılamaz bir gereğidir. Normal-doğru olmayan, uluslararası ilişkilerin bu “iki yüzlü” niteliğinin, ülke için değil, kişisel siyasal-maddi hırslar için istismar edilmesidir. Uluslararası ilişkiler, siyasal iktidar sahiplerince “kişisel” kirli işlerini gizlemede bir “örtü” olarak kullanılabileceği gibi, yine bunların iktidarlarını sürdürmeye yönelik “dış destek” arayışlarına bağlı pazarlıklara da indirgenebilir. Devamı… |
ABD İLE LİBYA PAZARLIĞI ÜZERİNE Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı “ABD ile Sirte pazarlığı” başlığı ile verilen bir haberde geçen; “…Türkiye’nin Libya’da Rusya’ya karşı desteğini istediği ABD’nin…” ifadesini (Cumhuriyet, 14.8.20, s. 7) görünce, aklıma o kadar çok şey geldi ki… Devamı… |
TARİH YALAN SÖYLEMEZ. SAHİP ÇIKILIP İSTİFADE EDİLMELİ. Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Tarih, çok boyutlu ve önemli bir disiplin… Demokratik-meşru seçimler üzerinden ülkeyi yönetme sorumluluğunu üzerilerine almış olan siyaset adamları için, tarih, ayrıca ve özellikle önemlidir. Niye? Çünkü tarih/tarihçi, ülke yöneticilerine ışık tutar. Tarihin/tarihçilerin tuttuğu ışık, onları, ya geçmişte yapılmış hatalara düşmekten korur ya da geçmişte elde edilmiş başarıların güne uyarlanmış olarak tekrarlanmasına imkân ve fırsat verir. Yani tarih, aynı zamanda faydacı bir disiplindir. Onun içindir ki, tarihin faydacı işlevine aracılık etmek tarihçinin görevlerinden kabul edilir. Tarihçi, bu belirttiğim işlevi ile, ülkeyi yönetme sorumluluğunu üzerilerine almış siyaset adamlarının ülke kaynaklarını yerinde kullanmasına, yani ülke insanlarının dara/sıkıntıya düşmemesine, aydınlık-güzel günlere kavuşmasına, dolaylı ama önemli katkı sunar. Devamı… |
ABD’NİN MÜSLÜMAN UYGUR TÜRKLERİNE İLGİSİNİN ÇAĞRIŞIMLARI Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı ABD Senatosu’nda, Sincan Uygur Özerk Bölgesi (Doğu Türkistan)’nde Müslüman Uygur Türklerine yönelik, “Uygur Human Rights Policy Act (Uygur İnsan Hakları Politikası Yasası)” tasarısı kabul edilmiş.[i] Senato’dan geçen metne göre; Pekin’in Müslüman Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerine karşı, Washington Çin Hükümeti yetkililerine yaptırımlar uygulayabilecek. Bölgedeki işkence, yargısız gözaltı, zorla kaybolma ve insan haklarının “açık ihlali” olayları. takip edilecek. Bu fiiller, faillerini de içerecek şekilde, bir rapor halinde düzenli olarak Kongre’ye sunulacak. Hiç kuşku yok, önemli bir gelişme. Devamı… |
SURİYE VE SURİYELİLER YETMEDİ, ŞİMDİ DE LİBYA VE LİBYALILAR MI? DIŞ POLİTİKADA HEP SORUN… NİYE İYİ BİR ŞEY YOK? Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Libya ile “askeri” anlaşma yolda… Anlaşma metni hafta başında TBMM Dışişleri Komisyonu’nda görüşülecekmiş. Anlaşma ortak tatbikatı ve “operasyonu”, istihbarat paylaşımını ve askeri teçhizat verilmesini kapsıyormuş…[i] Geçtiğimiz 7 Aralık’ta, Resmi Gazete’de, 7195 sayılı, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin Mutabakat Muhtırasının onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun yayınlandı. Bunu konuştuk. Şimdi Libya ile “askeri” anlaşma yolda. Bugünkü (15.12.2019) Resmi Gazete’de ise, Libya Devleti’nin 16 yaşından küçük ve 55 yaşından büyük umuma mahsus pasaport sahibi vatandaşlarına Türkiye’ye yapacakları turistik amaçlı seyahatleri için vize muafiyeti sağlayan, Cumhurbaşkanı’nın 1834 sayılı kararı yayınlandı. Ne oluyor? Türkiye, Suriye’deki çatışma ortamından sonra, Libya’daki çatışma ortamına da mı taraf olacak? Devamı… |
RUSYA VE MENA BÖLGESİ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı CSS (Center for Security Studies), Rusya’nın MENA (Middle East and North Africa) bölgesi ile olan güncel ilişkilerini ele alan bir analiz[i] yayınlamıştır. Analizin başlığında “Arap Dünyası” geçmiş olsa da, Ortadoğu’da Arap olmayan ülkeler olması nedeniyle, burada “MENA bölgesi” ifadesinin kullanılması tercih edilmiştir. Devamı… |
E-mail: bilgi@ascmer.org Tel: +90 532 414 48 98
|
|