Posts tagged as: Irak



YA HİNDİSTAN KAOSA/İSTİKRARSIZLIĞA SÜRÜKLENİRSE…

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

“ABD demek kaos demek”, ne kadar doğru olur bilemiyorum. Ancak ABD’nin genelde kaoslarla anıldığı, gittiği hemen her yerde bir şekilde kaos çıktığı ya da kaoslara angaje olduğu ifade edilebilir. Türkiye’den bakıldığında da böyle görülebiliyor. Türkiye için, ABD’nin kaos üreticisi bir ülke olma özelliği artık o kadar belirgin ki…

Kaos, kelime anlamı itibarıyla, düzen yoksunluğu, karmaşa, belirsizlik demek… Düzensizlik, karmaşa ve belirsizlik, toplumları endişeye sevk eder, toplumda gelecek kaygısına yol açar, toplumu “denize düşen yılana sarılır” misali bir kurtuluş arayışına iter. Bu arayışta, rasyonaliteden çok söz edilemez, ilkeler/değerler unutulmuştur, duygusallık etkilidir (yönlendiricidir), genellikle ilerisi görülmez, gün kurtarılmaya çalışılır, normal koşullarda gidilemeyecek angajmanlara gidilir, olağan koşullarda kurulmasından kaçınılacak bağlantılar kurulur. Düzensizliğin, karmaşanın ve belirsizliğin beraberinde getireceği “şoklar”, bunları kolaylaştırır, irrasyonaliteyi ayrıca besler. Normal koşullara dönüldüğünde ve geriye dönülüp bakıldığında, inanılması çok zor, çok ağır, “bunlar nasıl yapılmış, yapılabilmiş” dedirtecek türden bir tablo görülür. Ancak “atı alan artık Üsküdar’ı geçmiştir”, yapılacak bir şey yoktur, giden gitmiştir. Devamı…



“TALİBANLI AFGANİSTAN”: “1 MART TEZKERESİ”, İRAN’IN “MOLLA DEVRİMİ” VE BAZI ÇAĞRIŞIMLAR

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

Bugünlerde, Dünyada da, Türkiye’de de, ağırlıklı olarak, ABD’nin 20 yıl kaldığı Afganistan’dan çekilmesi ve Afganistan’ın Taliban’ın kontrolüne girmesi (“Talibanlı Afganistan”)konuşuluyor.

Bu bağlamda, değinme ihtiyacını duyduğum hususlar-çağrışımlar var. Devamı…



İDLİB ÜZERİNE…

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

Geriye dönülüp 2011’de Suriye’de ortaya çıkan iç savaşın bugüne kadar olan seyri bir film şeridi gibi gözden geçirildiğinde, arkasındaki asıl amacın Kürtleri denize çıkışı olan müstakil bir devlete kavuşturmak olduğu görülebiliyor. İdlib, bu amaca ulaşılması bağlamında kritik önemi haiz, Suriye’nin kuzey batısında, Türkiye’nin Hatay iline komşu Suriye’ye ait bir yerleşim yeridir. Dikkat edilirse, Suriye krizi bugün adeta İdlib konusuna indirgenmiş bir görünüm arz etmektedir. Ne ABD’nin Suriye’deki Kürtler ile açıkça bağlantılı varlığı, ne Suriye Kürtlerinin Rusya ile olan ilişkileri, ne Suriye Kürtlerinin kantonal yönetimleri ve konfederal anayasa talepleri, ne Irak’ın, İran’ın ve Türkiye’nin Kürt kökenli “ayrılıkçı” insanlarının gözünün-kulağının genelde Suriye’de özelde İdlib’de olduğu konuşuluyor. Varsa-yoksa İdlib…

Suriye krizinde artık münhasıran İdlib konuşuluyor. Demek ki, İdlib konusu önemli. Demek ki, İdlib konusunda giderek artan gerginlik boşuna değil.

Türkiye, İdlib konusunda sadece Şam Yönetimi ile karşı karşıya değil; Şam yönetimi ile birlikte hareket eden Rusya ile de artık sıkça karşı karşıya geliyor. Bu süreçte, 03 Şubat 2020 günü, Şam Yönetimine dâhil askeri birliklerin açtığı topçu ateşi ile İdlib’de altı Türk askeri hayatını kaybediyor, yararlılar var. Devamı…



MOKSOVA’NIN “ŞAM ONAYI” DAYATMASI NELER SÖYLÜYOR

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan daha yeni yapılan bir açıklamada, Türkiye’nin Suriye topraklarında düzenlemeyi planladığı herhangi bir harekât öncesinde Şam hükümetinden onay alması gerektiği ifade edilmiş[i]… Zamanlaması çok manidar gelen bir gelişme… Çünkü açıklama, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon yapmayı konuştuğu, Ankara ile Washington’un Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturmayı müzakere ettiği, hatta ortak harekât merkezinin önümüzdeki hafta çalışmaya başlayacağının kamuoyuna açıklandığı bir sırada geliyor. Devamı…



ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ’NİN NDAA’DA YAPTIĞI DEĞİŞİKLİKLER VE ÇAĞRIŞIMLARI

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (National Defense Authorization Act-NDAA) tasarısı, ABD Temsilciler Meclisi’nde değişiklikler ile onaylanmıştır. Tasarının kanunlaşabilmesi için, ABD mevzuatına göre, Senato’dan da geçmesi ve Başkan tarafından imzalanması gerekmektedir. Yani NDAA’nın yürürlüğe girebilmesinin önünde daha uzun bir süreç bulunmaktadır.

Böyle olmasına rağmen, Temsilciler Meclisi’nin onay verdiği tasarıdaki değişiklikler, ABD’nin hem iç hem de dış politikası açısından son derece önemlidir. Devamı…



IRAK ORDUSUNUN BEKLENMEDİK IŞİD OPERASYONU ÜZERİNE

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

Irak Ordusu, Haşdi Şabi güçleri ve yerel aşiret güçleri ile birlikte, Irak’ın Selahaddin, Musul ve Anbar vilayetlerinden başlayıp Irak-Suriye sınırına kadar uzanan geniş bir alanda, IŞİD’e karşı operasyon başlatmış[i]… Bölgedeki mevcut durum ışığında, bu gelişmeyi önemli buluyorum. Devamı…



Şİİ MİLİSLER İRAN’A NİYE DÖNÜYOR OLABİLİR?

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

World Politics Review (WPR)’de yer alan kısa bir analizde[i], İran destekli Şii milislerin Suriye’den geri dönüşlerinin ABD’nin stratejisini nasıl etkilediği ele alınmıştır. Analizde ağırlıklı olarak, Suriye’den dönen Afgan Hazara’lardan oluşan Şii milisler üzerinde durulmuştur. Ancak İran’a geri dönüşlerin, sadece bunlarla sınırlı olmadığı; Irak’tan, Suriye’den ve Lübnan’dan da Şii milis dönüşleri olduğu belirtilmiştir. Devamı…



BEKA SORUNU, “ULUS İNŞASI” VE GÜVENLİ BÖLGE UYGULAMASI

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

I. Türkiye’nin bir beka sorunu ile karşı karşıya bulunduğu doğrudur. Bu sorun, ayrılıkçı Kürtler ile ilgilidir. Ve sorunun arkasında, “şimdilik” Irak Kürtlerinin geldiği nokta ve Suriye Kürtleri ile ilgili mevcut gelişmeler vardır.

Türkiye’nin beka sorunu ya da milli ve coğrafi bütünlüğüne yönelik yakın ve ciddi tehdit niçin ayrılıkçı Kürtler ile ilgilidir diye sorulabilir. Türkiye açısından, bu sorunun cevabı şu tablodadır: (i) Irak’ın kuzeyindeki “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi”, “ileri” özerkliğin ötesine geçip bağımsızlığa çok yaklaşmıştır. (ii) Suriye’nin kuzeyindeki Kürtler, kantonal yönetimler kurmuş ve bunu ileriye taşıyıp Şam ile “konfederal” bir yapıya gitme peşindedirler. (iii) Bu suretle Irak’ın kuzeyinden başlayıp Suriye’nin kuzeyi üzerinden Doğu Akdeniz kıyılarına açılan bir “Kürt Koridoru” gündeme gelmiştir. (iv) Bu koridor üzerinde müstakil bir Kürt devletinin ortaya çıkması artık sıkça konuşulur hale gelmiştir.

İşte Irak’taki, Suriye’deki ve bölgedeki mevcut bu tablo, doğrudan Türkiye’nin milli ve coğrafi bütünlüğü ile ilgili potansiyel tehdidi beslemekte ve güçlendirmektedir. Çünkü (i) Türkiye, bölgede en çok Kürt nüfusa sahip olan ülkedir. (ii) “Kuzey Kürdistan” söylemi, Türkiye’nin güneydoğusu için kullanılan bir söylemdir. (iii) Türkiye, bölge Kürtlerinin konfederal yapılanması olan KCK’ye dâhildir ve KCK, “Büyük Kürdistan” emeline işaret eder. (iv) En önemlisi, Türkiye’nin 40 yıla yakındır mücadele ettiği PKK terör örgütünün, Kürt ayrılıkçı hareketinin silahlı kanadını teşkil etmesidir. Yani Türkiye, gerçekte, 40 yıldır ayrılıkçı Kürt hareketi ile mücadele etmektedir.

Irak’ta, Suriye’de ve bölgede Kürtler ile bu gelişmeler olurken, Türkiye’deki ayrılıkçı Kürtlerin, dolayısıyla Türkiye’nin bundan etkilenmemesi ya da bu gelişmelerin er ya da geç Türkiye’ye yansımayacağı düşünülebilir mi?

Irak Kürtlerinden sonra Suriye Kürtlerinin de ileri özerk bir yapıya kavuşması, hele Kürt Koridoru üzerinden müstakil bir Kürt devletinin ortaya çıkması, kaçınılmaz olarak Türkiye’ye de yansıyacak ve Türkiye’deki Kürtler de benzeri talepler ile Ankara’nın karşısına çıkacaklardır.

Bu belirtilenler nedeniyle, Türkiye’nin milli ve coğrafi bütünlüğünün artık daha yakın ve daha ciddi bir tehdit altında olduğu ve bu tehdidin (resmi olarak dillendirilen beka sorununun) ayrılıkçı Kürtler ile ilgili olduğu çok açıktır.

Beka sorununun (yakın ve ciddi tehdidin) ayrılıkçı Kürtler ile ilgili olduğu doğru ancak, bu, eksik bir tespittir. Ayrılıkçı Kürtlerin Irak’ta ve Suriye’de bugünkü noktaya nasıl geldiklerine de bakmak gerekir. Bakıldığında, çok açık ve net olarak ABD görülür. Bu takdirde, buradan da, Türkiye’nin mevcut beka sorununun sadece ayrılıkçı Kürtler ile ilgili olmadığı, bunlardan çok, ABD ile ilgili oluğu sonucu çıkmaktadır.

ABD, Türkiye’nin 40 yıldır ayrılıkçı Kürt hareketi ile mücadele ettiğini bilmiyor olabilir mi? ABD, bölgede Kürtleri ayağa kaldırıp harekete geçirmesinin, onlara güç ve destek vermesinin, onları himaye etmesinin, Türkiye’nin milli ve coğrafi bütünlüğüne yönelik tehdidin büyümesine neden olduğunu görmüyor olabilir mi?

Türkiye’nin mevcut beka sorununun, ayrılıkçı Kürtler ile ilgili olduğu kadar, ABD ile de ilgili olduğu artık çok açıktır. Devamı…



ABD’DE “POWELL DOKTRİNİ” TARTIŞILIRKEN TÜRKİYE’DE NE KONUŞULUYOR?

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

ABD’de, Suriye’ye ve Afganistan’a ilişkin olarak açıklanan çekilme kararları sonrasında, ABD’nin uluslararası uyuşmazlıklara askeri açıdan angaje olması tartışılıyor ve bu tartışma bağlamında “Powell Doktrini” hatırlanmış, bu doktrin öne çıkmış gözüküyor.[i] Devamı…

E-mail: bilgi@ascmer.org

Tel: +90 532 414 48 98

Dükkan
© 2014 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki yazılar ve analizler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.