YA HİNDİSTAN KAOSA/İSTİKRARSIZLIĞA SÜRÜKLENİRSE… Prof. Dr. Osman Metin Öztürk “ABD demek kaos demek”, ne kadar doğru olur bilemiyorum. Ancak ABD’nin genelde kaoslarla anıldığı, gittiği hemen her yerde bir şekilde kaos çıktığı ya da kaoslara angaje olduğu ifade edilebilir. Türkiye’den bakıldığında da böyle görülebiliyor. Türkiye için, ABD’nin kaos üreticisi bir ülke olma özelliği artık o kadar belirgin ki… Kaos, kelime anlamı itibarıyla, düzen yoksunluğu, karmaşa, belirsizlik demek… Düzensizlik, karmaşa ve belirsizlik, toplumları endişeye sevk eder, toplumda gelecek kaygısına yol açar, toplumu “denize düşen yılana sarılır” misali bir kurtuluş arayışına iter. Bu arayışta, rasyonaliteden çok söz edilemez, ilkeler/değerler unutulmuştur, duygusallık etkilidir (yönlendiricidir), genellikle ilerisi görülmez, gün kurtarılmaya çalışılır, normal koşullarda gidilemeyecek angajmanlara gidilir, olağan koşullarda kurulmasından kaçınılacak bağlantılar kurulur. Düzensizliğin, karmaşanın ve belirsizliğin beraberinde getireceği “şoklar”, bunları kolaylaştırır, irrasyonaliteyi ayrıca besler. Normal koşullara dönüldüğünde ve geriye dönülüp bakıldığında, inanılması çok zor, çok ağır, “bunlar nasıl yapılmış, yapılabilmiş” dedirtecek türden bir tablo görülür. Ancak “atı alan artık Üsküdar’ı geçmiştir”, yapılacak bir şey yoktur, giden gitmiştir. Devamı… |
PAKİSTAN’DAN İDLİB’E BİR DİZİ ÇAĞRIŞIM… Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı ABD’li “The National İnterest”den, Çin’in Pakistan’ı aşağıladığına (sömürge muamelesi yaptığına) değinen ve Pakistan Başbakanı İmran Han’ı Pakistan halkı ile karşı karşıya getirme amacının güdüldüğü algısına yol açan (içeridiğinden böyle bir algı potansiyeli çıkarılabilen) ilginç bir makale[i]… ABD’nin, yeniden Pakistan ile yakınlaşma çabası içinde olduğu çağrışımına da yol açıyor… Önce bu makalede hangi hususlar nasıl ele alınmış, genel olarak buna bakalım. Devamı… |
PAKİSTAN BAŞBAKANI IMRAN KHAN HAFTAYA BEYAZ SARAY’DA… Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Pakistan Başbakanı Imran Khan, önümüzdeki hafta Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile biraraya geliyor. Görüşme konularından birinin uluslararası terörizmle mücadele olacağı ifade ediliyor[i]. Başka hususlar da var. Pakistan’ın, Afgan Talibanı’nın şiddeti azaltmasında ve Kabil hükümeti ile doğrudan görüşmelere zorlanmasında kilit bir role sahip olması nedeniyle, bu iki konunun da görüşmede gündeme gelebileceği belirtiliyor. Ayrıca, görüşmede Pakistan’dan, hem küresel ölçekte kara para aklamanın önlenmesinde ve IMF kriterlerine uymada, hem de Afganistan’ın istikrara kavuşmasında, daha fazlasını yapmasının istenebileceği de belirtiliyor. Deniliyor ki; ABD’nin gözünde, Afganistan’ın istikrara kavuşması, Pakistan’a bağlıdır ve bu, Pakistan’ın ABD’ye karşı kullanabileceği tek gerçek kozdur. Bu görüşmeye bakılırken, esasen ABD’nin ve Çin’in Hindistan ile olan güncel ilişkilerinin, geçtiğimiz aylarda sorunlu Keşmir bölgesinde Pakistan ile Hindistan arasında yaşanan “sınırlı-küçük çaplı” sıcak çatışmanın hatırlanması icap eder. Belik bunlardan çok, “Af-Pak” bölgesinin güncel jeopolitiği ve güncel enerjipolitik hatırlanmalıdır. Devamı… |
SUUDİ VELİAHT PRENSİ SALMAN’IN ASYA TURUNUN “DOLAYLI” HEDEFİ ABD OLABİLİR Mİ? Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Suudi Veliaht Prensi Salman, Pakistan’dan Hindistan’a, oradan da Çin’e geçti. Çin ziyaretinde, taraflar, toplam değeri 28 milyar dolar olan 30’un üzerinde ekonomik işbirliği anlaşması imzalamış… Anlaşmalar arasında, ortak rafinaj ve petro-kimya kompleksi de yer alıyormuş[i]… Çin ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacmi, 2018 yılında % 32 oranında artış göstermiş ve Prens Salman, ülkesinin “Bir Yol Bir Kuşak” projesini desteklediğini ifade etmiş… Eğer ABD, Çin ile ciddi bir rekabet içinde ise, devam eden bir Çin-ABD ticaret savaşı var ise, acaba bu belirtilenlerden ABD bağlamında ne çıkarılabilir diye sorulamaz mı? Ve ABD açısından bakılırken, ayrıca şunları da görmek gerekir diye düşünülmektedir: (i) Çin, hem Dünyanın en büyük enerji tüketicisi, hem de enerji yönünden dışa bağımlı bir ülkedir. (ii) ABD, bugün itibarıyla Dünyanın en büyük enerji üreticisi konumuna gelmiştir ve enerji zenginliğine pazar yaratma peşindedir. (iii) Suudi Arabistan’ın jeopolitiği, Çin (ve ABD) için, bugün ve görünür gelecek itibarıyla son derece önemlidir. Bu önem, “Bir Yol Bir Kuşak” projesi” nedeniyle, Çin için ayrıca belirgindir. Devamı… |
SUUDİ VELİAHT PRENS NEYİN PEŞİNDE? Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Suudi Arabistan Veliaht Prensi Salman, Asya turu kapsamında Pakistan’a yaptığı ziyaretin ardından, 2 günlük ziyaret için Hindistan’a geçmiş, burada samimi bir şekilde karşılanmış.[i] Hindistan, Keşmir’de geçtiğimiz günlerde gerçekleşen, 44 Hindistan askerinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı için Pakistan’ı suçlamıştı. Suudi Veliaht Prensin Pakistan ve Hindistan ziyaretleri bu olaydan sonra gerçekleşiyor. Basın toplantısında, Hindistan ile Suudi Arabistan’ın, terörizmle mücadele, denizcilik ve siber güvenlik konularında işbirliğini güçlendirme konusunda anlaştıkları; altyapı, konut sektörü ve turizm alanlarında yatırım anlaşmaları imzalandığı ifade ediliyor. İstihbarat paylaşımı, mutabık kalınan konular arasında geçiyor. Suudi Veliaht Prensin, Hindistan için, 100 milyar dolarlık ciddi bir yatırımdan söz etmesi önemli. Peki, bu gelişmelere/açıklamalara bakarak neler söylenebilir? Devamı… |
PAKİSTAN ASKERİ, PAKİSTAN-ÇİN İLİŞKİLERİ VE PAKİSTAN’DA YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Geçtiğimiz günlerde, Pakistan Genelkurmay Başkanı Qamar Javed Bajwa, Çin’e üç günlük bir ziyaret gerçekleştirdi.[i] Ziyaretin, Pakistan’ın yeni Ticaret Bakanı’nın Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesi kapsamındaki “Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru”nun bir yıllığına askıya alınmasını önermesinden ve bu önerinin Pakistan ile Çin arasında “hafif” de olsa bir gerginliğe yol açmasından sonra gerçekleşmesi dikkati çekti. Pakistan Ticaret Bakanı’nın gerginliğe yol açan açıklaması, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Pakistan’ı ziyaretinden hemen sonraya denk gelmişti. Ve Bakan, açıklamasında sadece “Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru”nun bir yıllığına askıya alınmasını önermemiş, ayrıca “Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru”nun kapsamına sosyo-ekonomik kalkınma odaklı daha fazla projenin dâhil edilmesi görüşünü de ileri sürmüştü. Söz konusu ziyareti dikkat çekici bulup konuya eğilince, dikkati çeken daha başka hususlar ile de karşılaşılmıştır. Bunlardan bir tanesi, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin 08 Eylül 2018’i de içine alan üç günlük Pakistan ziyaretinin, seçimler sonrasında Pakistan’da yönetimin (Hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın) değiştiği ve devir-teslim sürecinin yaşandığı bir sırada gerçekleşmiş olduğudur. Bir başka husus ise; değinilen hafif gerginliğe rağmen, Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureşi tarafından yapılan açıklamada yer alan karşılıklı ziyaret davetleridir. Pakistan’ın yeni Başbakanı İmran Han’ın önümüzdeki Kasım (2018) ayında Çin’e, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in de Pakistan’a davet edildiği açıklanmıştır. Devamı… |
RUSYA’NIN “VOSTOK 2018” TATBİKATI: SORU İŞARETLERİ VE ÇAĞRIŞIMLAR Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Rusya’nın, 11-15 Eylül 2018 tarihleri arasında, Sibirya’yı ve Uzakdoğu’yu kapsayan bölgede icra edeceği “devasa” Vostok 2018 tatbikatı konusunda, acaba, Rusya, bu tatbikatı Çin’e yönelik olarak yapıyor olabilir mi sorusu gündeme gelmiş. Bu, benim son yıllarda, yazılarımda birçok kez değindiğim ve öğrencilerime anlattığım bir husus. Ayrıca, söz konusu tatbikatın, hem Rusya ile Çin’in, her iki ülkeyi hedef alan (ABD) üçüncü ülkelere mesaj verme amacını güdüyor olabileceği, hem de buradan hareketle, tatbikatın Rusya-Çin ittifakının işareti olup olmayacağı da sorgulanmış.[i] Vostok 2018 tatbikatının icra edileceği topraklar, uluslar arası politikadaki rekabetin bugünü ve geleceği açısından son derece önemli topraklardır. Devamı… |
MYANMAR’A (ESKİ BURMA’YA) DİKKAT!… Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Myanmar, genelde Çin ile Bangladeş arasına sıkışmış gözüken, Bengal Körfezi’ne açılan, diğer komşuları Hindistan, Laos ve Tayland olan bir güneydoğu Asya ülkesidir. Burma ya da Birmanya adlarıyla da bilinen Myanmar, şu günlerde, Batının ağır eleştiri oklarının hedefinde… Görünürdeki gerekçe, Myanmar’da Yönetimin, Rohingya Müslümanlarına uyguladığı ve onları Myanmar’dan kaçıp Bangladeş’e sığınmaya zorlayan “soykırım fiili”dir. BM adına görev yapan özel komisyonun hazırladığı raporda, bu fiilin işlendiği yer almıştır. Görünürdeki bu gerekçeye istinaden Myanmar’a müdahale edilmesi ihtimali belirmiştir. Ancak Myanmar’ın coğrafi konumu, bu ülkenin Çin nezdinde ifade ettiği anlam, yani Myanmar’ın jeopolitiği dikkate alındığında; muhtemel müdahalenin, soykırım fiilinin ilerisinde bir amaç için yapılabileceği, soykırım fiilinin bunun gerçekleşmesine aracılık edeceği akla gelmektedir. Devamı… |
E-mail: bilgi@ascmer.org Tel: +90 532 414 48 98
|
|