AFGANİSTAN/KABİL ULUSLARARASI HAVAALANININ GÜVENLİĞİ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Geçtiğimiz günlerde Belçika/Brüksel’de gerçekleşen NATO Zirvesine katılan liderlerin, Türkiye’nin Afganistan/Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanmasında öncü bir rol oynayacağına dair “açık bir taahhütte bulunduğu” ve şimdi ülkelerin bunun nasıl gerçekleştirileceği üzerinde çalıştığı; ABD, İngiltere ve diğer ülkelerin Afganistan’daki büyükelçiliklerini açık tutmalarına yardımcı olmak için tasarlanmış bir anlaşmayla, Amerikan birliklerinin Afganistan’dan çekilmesi sonrasında, Türkiye’nin Kabil uluslararası havaalanını güvence altına alacağı; Amerikan birliklerinin güvenli bir şekilde Afganistan’dan tahliyesi garanti edilemezse veya havaalanını Taliban’ın eline geçme ihtimali varsa, bu ülkelerin Afganistan’daki büyükelçiliklerini açık tutma ihtimallerinin çok az olduğu; hatta Avustralya’nın, kendi birliklerinin güvenliğini garanti edemediğini söyleyerek Afganistan’daki büyükelçiliğini çoktan kapatmış olduğu ifade ediliyor[i]. Fransa’nın havacılık ve uzay dergisi “Air & Cosmos”a dayandırılan konuya ilişkin bir başka haberde de, ABD ve NATO güçlerinin Afganistan’dan çekilmesinden sonra, Türk askerinin Kabil Havaalanını koruması ve hava trafiğini yönetmesi konusunda Erdoğan ile Biden’ın “130 milyon dolar” karşılığında el sıkıştığı ifade ediliyor. Bu haberde, dikkati çeken üç önemli husus daha var. Birincisi, ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in ve ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in, “cihatçıların (Taliban’ın) ülkeyi (Afganistan’ı) tamamen ele geçirmesinin” iki yılı bulacağına işaret etmeleri, bu işaretlerin Türkiye’de 2023’de yapılacak Cumhurbaşkanı ve Genel Seçimler ile ilişkilendirilmesi ve AKP/Sayın Erdoğan iktidarının 2 yıl (2012-2023 arası) için, Biden’ın siyasal desteğini kazanmaya yönelik siyasal hesaplar bağlamında Kabil Uluslararası Havaalanının güvenliğinin sağlanmasına talip olduğunun belirtilmesidir. İkincisi, Kanada’nın “45e orda (45enord.ca)” sitesi referans gösterilerek haberde yer verilen, ABD’nin Kabil Uluslararası Havaalanının güvenliğinin sağlanmasına ilişkin “B planı”dır. Eğer Türkiye mümkün olamaz ise, ABD’nin “B Planı”, Kabil Uluslararası Havaalanının güvenliğinin sağlanmasının “özel orduya-paralı askerlere” verilmesidir ki, bu durumda bu işi üstlenecek ABD şirketinin tahmini bütçesinin, “Türkiye’nin istediğinden kat kat fazla” olacağına dikkat çekiliyor. Üçüncüsü de, Biden Yönetiminin, “Afganistan’da ölecek ABD askerlerinin kendisine oy kaybettireceği” düşüncesiyle hareket ettiğinin belirtilmesidir[ii]. Anlaşılacağı üzere, Kabil Uluslararası Havaalanının güvenliğinin sağlanması, sıradan bir konu değil, çok boyutlu, çok önemli, çok hassas bir konu… Devamı… |
ABD’NİN İRAN DEVRİM MUHAFIZLARINI TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİNE DÂHİL ETMESİ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk ABD Başkanı Trump, İran Devrim Muhafızları Komutanlığı’nı uluslararası terör örgütleri listesine dâhil eden kararı imzalamış… Karar, önümüzdeki haftadan itibaren uygulanmaya başlanacakmış[i]… ABD’nin; bu karar sonrasında, uluslararası terörizmle mücadeleye, özellikle terörizmin finansmanının önlenmesine dair mevcut uluslararası düzenlemelere dayandıracağı yaptırımları devreye sokacağı ifade ediliyor. Buna bağlı olarak kararın akla gelen ilk sonucu, İran’ın ve Devrim Muhafızları Komutanlığı unsurlarına ev sahipliği yapan ve onlarla “iş yapan” ülkelerin yeni yaptırımlar ile karşı karşıya kalacağı olmaktadır. Bu bağlamda öne çıkan ülkeler, Irak, Lübnan, Suriye ve Yemen olmaktadır. Bu da, Tahran üzerindeki baskının, sadece İran’da değil, İran’ın nüfuz alanına dâhil bu coğrafyalarda da artacağı anlamına gelmektedir. İsrail’de Başbakan Netanyahu, ABD Başkanı Trump’ın imzaladığı söz konusu karardan büyük bir memnuniyet duyduğunu açıklamıştır. İran, ABD’nin bu kararına tepki olarak, sorumluluk alanına Ortadoğu da dâhil olan ABD Merkez Komutanlığı (USCENTCOM)’nı terör örgütü sayan bir karar almıştır. Devamı… |
E-mail: bilgi@ascmer.org Tel: +90 532 414 48 98
|
|