PKK TERÖR ÖRGÜTÜ VE TÜRKİYE KUŞATMASI

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı

Bir şu haber başlığına bakın:
“PKK’nın sözde ‘özel kuvvetleri’ Karabağ’da” (Cumhuriyet, 16.9.20, s.16)
Bir de, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarından gelen terörizmle mücadeleye dair açıklamaları hatırlayın.
Doğru ise, çok anlamlı/önemli bir haber.
İki boyut aklıma geliyor ve bu boyutları itibarıyla anlamlı ve önemli.
İlk boyut, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarından sıkça yapılan açıklamalarda geçen, “etkisiz hale getirilmiş teröristler” ve “bitme noktasına gelmiş terör örgütü” ifadeleri ile aynı örgütün “sözde özel kuvvetlere” sahip olması.
Bir yanlışlık/eksiklik yok mu?
PKK terör örgütü, Türkiye’yi hedef alan bir örgüt; Türkiye, bu örgüt ile mücadeleyi, sadece sınırları içinde ve civarında yürütüyor!… Bu örgüt ile mücadelenin konsepti, stratejisi, kapsamı böyle olabilir mi?
“Sözde ‘özel kuvvetlere'” sahip olması, Türkiye’nin yıllardır mücadele ettiği bu terör örgütünün nasıl bir “besleme” örgüt olduğuna, arkasındaki asıl güçlere işaret etmiyor mu? Ediyorsa, bu örgüt ile mücadelenin konseptinin, stratejisinin, kapsamının buna göre tayin edilmesi gerekmez mi?
İkinci boyut, belki bir değerlendirme olduğu için birinciye göre daha soyut ama, çok daha önemli.
Size medyada geçen/bildiğiniz bazı haberleri sıralayacağım:
– PKK terör örgütünün “sözde ‘özel kuvvetleri'” Karabağ’da

– Azerbaycan ile Ermenistan arasında Tovuz sınır bölgesinde geçtiğimiz Temmuz’da yaşanan çatışma, Türkiye ileri derecede angaje olmuştu, gerginlik sürüyor.
– Ermenistan’ın 250 askerini Suriye’nin kuzeyine PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG saflarına gönderdiği iddia ediliyor (Kaynak, aynı haber)
– ABD, daha yeni Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)’ne, 250 milyon dolarlık askeri yardım yapmış, zırhlı araç-ekipman teslim etmiş. Üstelik bu teslimat, ABD’nin Bağdat Büyükelçisi tarafından bizzat yapılmış. (Cumhuriyet, 17.9.20, s.1-7)
– İlgimiz önce Libya’ya, şimdi de Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’e kaydığı/kaydırıldığı için Suriye’nin kuzeyinde ne oluyor-bitiyor bilmiyoruz. Ancak İdlib’de hareketlilik var. Geçtiğimiz gün, Rus savaş uçaklarının İdlib’de bazı yerleri bombalaması, bunun işaretlerinden.
– Suriye’de, ABD ile karşı karşıyayız, Rusya ile giderek aramız açılıyor.
– Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Ege’de, Batı Trakya’da durum herkesin malumu. Herkes ile karşı karşıya gözüküyoruz.
– Karadeniz sakin değil.
– Gürcistan’dan bugün-yarın kaos haberleri gelirse şaşırmam.
Bunlar, Türkiye için hayırlı işaretler değil.
Türkiye kuşatılıyor.

Bu kuşatma öyle bir kuşatma ki, kuşatmada, PKK terör örgütüne ve onun “sözde ‘özel kuvvetleri'”ne bile rol/yer veriliyor!…
Durumu böyle anlıyorum.
Anladığımdan çıkardığım da, çok yakında birden bire Suriye’nin kuzeyine döneceğimiz!…
Bu çıkarsamama rağmen, yine de soracağım: Salgının da etkisinde oldukça sıkıntılı ve zor bir süreçten geçen Türkiye, kuşatılarak ve köşeye sıkıştırılarak, Türkiye’den, yapması ya da yapmaması istenen bir şey mi var?
Varsa, bunun,
– uygun şekilde,
– iç politikaya ilişkin mülahazalardan kesin bir şekilde uzak olarak,
kamuoyu ile paylaşılması tezekkür edilmelidir.
Sivil katılım, dış politikada, ülke yöneticilerine güç verir.
Bu dikkate alınmalıdır.

osmetoz/ascmer, www.ascmer.org, 17.9.2020

(Yazarın, twitter ve linkedin paylaşımıdır.)


ABD’YE AİT İNSANSIZ HAVA ARACININ KARADENİZ’DE DÜŞMESİ ÜZERİNE

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz günlerde, Karadeniz’de uluslararası hava sahasında ABD’ye ait bir insansız hava aracı (İHA) düşmüş; ABD İHA’nın Rusya tarafından vurulduğunu iddia etmiş, Rusya ise İHA’nın “ani manevra” sonucu düştüğünü savunmuştu. Ve konu, daha sonra, Karadeniz’e düşen İHA’nın çıkarılmasına gelmişti. İlk başta, bunun nedeni, düşen ABD İHA’sının içerdiği teknoloji ile

ORTADOĞU’DA ÇİN’İN GÖRÜNÜRLÜĞÜ ARTIYOR

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk İran ve Suudi Arabistan yetkilileri Çin’de bir araya gelmiş… Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid el Aiban ve İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Şemhani, 6-10 Mart tarihlerinde Pekin’de bir araya gelmiş… Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü (yakın zamana kadar Çin’in Dışişleri Bakanı)

TÜRK SİYASETİNDE İYİ PARTİ’NİN SON HAMLESİ VE YAKLAŞAN SEÇİMLER

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Belli ki, İyi Parti (İP)/Sayın Meral Akşener, Türk siyasal hayatında uzun süre hatırlanacak… Tıpkı “mevcut MHP”/Sayın Devlet Bahçeli gibi. “Mevcut MHP”/Sayın Bahçeli, ne oldu-ne bitti hala bilinmiyor, birden bire hem izlediği politika kendisi ile örtüşmeyen, hem de demediğini bırakmadığı AKP/ Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yakınlaştı, Cumhur İttifakı üzerinden AKP

“NATO ÜYELİĞİ ONAY SÜRECİ KOLAY DEĞİLDİR”

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Yukarıdaki başlık bana ait değil. Başlık, Sayın Konur Alp Koçak’ın, 11 Kasım 2022 tarihli Türkgün Gazetesi’nin 11. sayfasında yer alan köşe yazısının başlığıdır. Sayın Koçak’ın köşe yazısında yer alan bazı hususlar, işbu çalışmayı kaleme alma ihtiyacını doğurmuştur. Sayın Koçak, köşe yazısında, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyareti

ABD’NİN GİRİT’TE VE BATI TRAKYA’DA ARTAN ASKERİ VARLIĞI ÜZERİNE…

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Yunanistan’ın, NATO üyesi olarak ülkesini zaten ABD’ye açmış iken, son dönemde bu işi daha da ileriye taşımasını, ABD’ye Girit’te ve Batı Trakya’da daha ileri konuşlanma imkânı tanımasını, burada biraz farklı ele almaya çalışacağım. Elbette ki, Yunanistan’ın bu yaptıkları, Yunan emeli ve ABD’nin güncel Türkiye yaklaşımı ile birlikte mütalaa edildiğinde, Türkiye

E-mail: bilgi@ascmer.org

Tel: +90 532 414 48 98

Dükkan
© 2014 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki yazılar ve analizler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.