Prof. Dr Osman Metin Öztürk
Dün (Pazar), Hazar Denizi’nde su üzerinde büyük bir ateş kulesi belirmiş, patlama yaşanmış ve bu görüntü başlangıçta Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki petrol platformu ile ilişkilendirilmiş… Ancak Azerbaycan’ın Devlet Petrol Şirketi SOCAR bu iddiaları ret eden bir açıklamada bulunmuş…
SOCAR, kendileri tarafından kontrol edilen açık deniz sahalarında ve endüstriyel yapılarda herhangi bir olay yaşanmadığını, petrol platformlarında veya gemilerde herhangi bir kaza olmadığını, çalışmaların normal şekilde devam ettiğini, ateş kulesi görüntüsünün Hazar Denizi’nde çok sayıdaki çamur volkanlarından birinin patlamasından kaynaklandığını açıklamış[i]…
SOCAR’ın bu açıklaması, gerçeğin ifadesi ise, sevinirim.
Çünkü Azerbaycan’ın petrol üretimin çoğunun, Hazar Denizi’ndeki petrol platformlarından geldiği ifade ediliyor, ve petrol (+doğal gaz) geliri, Azerbaycan’ın askeri, ekonomik ve siyasal gücünün temel dayanağını teşkil ediyor, yani Azerbaycan için enerji adeta “her şey” demek…
Fakat Hazar Denizi’ndeki ateş kulesi/patlama olayı yanında, başka hususlar da var. Yani bir de bu işin “ancak”ı var!…
Ancak;
i. Ateş kulesinin/patlamanın, Baku kıyılarına ve SOCAR’ın petrol platformuna yakın olduğu ifade ediliyor, video görüntüleri var.
ii. Konjonktür var. Karadeniz’de devam eden (Rusya’nın karşı çıktığı) NATO’nun Sea Breeze 2021 tatbikatı ve Türkiye’nin (ve Azerbaycan’ın) bu tatbikata ilişkin yaklaşımı var.
iii. Yakın öncesinde, Azerbaycan’ın Karabağ’da elde ettiği zafer var. Son Karabağ savaşında yanında olmadığı için Moskova’ya “küsmüş” Erivan, bu savaşı kaybetmiş Paşinyan’ın seçime gidip seçimden güçlenmiş olarak çıkması, ABD’ye müzahir olmasına rağmen Karabağ savaşında ABD tarafından yalnız bırakılmış (muhtemelen artık ABD’ye tepkili) bir Paşinyan var.
iv. Azerbaycan-Türkiye ilişkilerindeki dikkat çekici yakınlık ve bu yakınlığın ABD ve Ermenistan bağlamında üçüncü kişiler nezdinde yol açtığı çağrışımlar var.
v. Türkiye’yi açıkça karşısına almış olmasına rağmen, hala ABD’nin peşinde koşan/koşturulan, bu nedenle güç ve itibar kaybı daha yayılan ve yoğunluk kazanan bir Türkiye var.
Bütün bunlar ışığında, Hazar Denizi’ndeki ateş kulesinin/patlamanın SOCAR ile ilişkilendirilmesi ve arkasında Moskova’nın olabileceği, insanın akla gelmez mi?
Gerçeği yansıtmasalar bile, yaşananların neden olduğu bu çağrışımları var, bunlar en azından benim aklıma geliyor.
Onun içindir ki; Hazar Denizi’ndeki ateş kulesi/patlama olayı karşısında, hem kuvvetle muhtemel Ermenistan’ın “ellerini ovuşturduğunu”, hem de bu olayın Moskova-Erivan ilişkilerinde yeni bir yakınlaşmanın başlangıcı olabileceğini düşünmek gerekir.
Eğer akla gelen bu hususlar (bu çağrışımlar), gerçekte olan hususlar ise; Rusya, bir taşla, birden çok kuş vurmuş demektir: Ermenistan ile ilişkileri tazeleme, Türkiye’ye mesaj, NATO’nun doğuya genişlemesini önlemede güç kazanma, Kafkasya’daki hâkimiyeti pekiştirme…
Sonuç yerine: Türkiye için zaten sıkıntılı olan mevcut süreç, daha da sıkıntılı olacak gibi gözüküyor.
05 Temmuz 2021
[i] https://www.yahoo.com/news/azerbaijan-says-offshore-gas-platforms-210200007.html, 05 Temmuz 2021.