23 NİSAN, MİLLİ BAYRAMLAR VE MHP

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

23 Nisan…

Dün kutladık…

Nasıl kutlandığına, hep birlikte bir kere daha televizyon ekranlarından şahit olduk…

Lütfen şunu unutmayınız: 23 Nisan, sadece çocuklara armağan edilmiş bir bayram, çocukların bayramı değildir. Aynı zamanda “ulusal egemenlik” bayramıdır da…

23 Nisan, milletin egemenliği ele alışının, milli iradenin ne demek olduğunun hukuken ve fiilen gerçeklik kazanmasının kutlandığı, önemli bir milli bayramdır.

“Milli bayramlar”ı artık nasıl kutlar-idrak eder olduğumuzu bir kere daha gördüm. Üzülüyorum. Üzülmekle kalmıyor, bu tür kutlamanın-idrak edişin sıradanlaştığına bakarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığı ve geleceği konusunda derinden endişe de duyuyorum.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti, “milli” bir temel üzerine inşa edilmiş, varlığını ve gücünü asıl bu “milli karakter”den alan bir devlettir. Milli bayramlar, millet olma bilincini besler, yakınlaştırıcıdır, birleştiricidir, dayanışma ruhunu besler, millete güç ve ilham verir, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli karakterini ve gücünü besler, varlığına ve gücüne güç katar, bu da içeride bölücüleri ve mevcut rejimi değiştirme peşinde koşanları, dışarıda da hasımları caydırma demektir. Devletin milli, iktidarın güçlü olması, gelişme, kalkınma, rahat ve huzur içinde yaşama demektir.

Onun içindir ki, “milli bayramlar”ı kutlamadaki ve idrak etmedeki bu yaklaşımı doğru bulmuyorum, bana rasyonel gelmiyor, devletin ve milletin geleceği açısından çok tehlikeli görüyorum. Bende endişeye yol açıyor.

Bu sözlerim, AKP/Sayın Erdoğan iktidarına değil.

AKP/Sayın Erdoğan iktidarına sözüm yok.

Çünkü “milli bayramlar”ı kutlamadaki ve idrak etmedeki bu endişe verici yaklaşım, onların iktidarları döneminde ortaya çıkmış bir yaklaşım…

CHP ve diğer muhalefet partilerine de sözüm yok.

Çünkü onların da kendi seçmenleri ve taraftarları var.

Bana söz söylemek düşmez. Bunu siyasal nezaket bakımından doğru bulmam.

Ancak Sayın Devlet Bahçeli’nin izlemekte olduğu (benim katılmadığım, muhalefet ettiğim) siyasete rağmen,  “siyaset ocağım” MHP’ye sözüm var.

Sayın Bahçeli’nin AKP/Sayın Erdoğan iktidarına açık ve net destek vermesinin nedeni nedir, bu bilinmiyor.

Ancak MHP’nin Parti Tüzüğü de Parti Programı da “milli değerlere” sahip çıkmayı öngörür. MHP’nin adındaki üç kelimeden ilki, “M=Milliyetçi”dir. Yani MHP, milliyetçi bir partidir. Kimse bakmasın Sayın Devlet Bahçeli’nin bugün izlemekte olduğu siyasete; MHP, gerçekte “milli ruh”un hâkim olduğu bir partidir.

Evet, Sayın Bahçeli’nin AKP/Sayın Erdoğan iktidarına verdiği açık ve net desteğin nedeni nedir, ben de kamuoyu da bunu bilmiyor. Ancak Sayın Bahçeli’nin AKP/Sayın Erdoğan iktidarına verdiği açık ve net desteğin, bir yandan MHP’ye hâkim ruh ile bağdaşmadığını, diğer yandan MHP’yi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli karakterini aşındırma sürecinin bir parçası haline getirdiğini, herkes biliyor, görüyor ya da yaşananlardan çıkarabiliyor.

Keşke, MHP’yi AKP/Sayın Erdoğan iktidarının açık ve net destekçisi yapan Sayın Bahçeli, diğer yandan da milli ruhun hâkim olduğu ve adında “Milliyetçi” kelimesinin geçtiği bir partinin Genel Başkanı sıfatıyla, parti teşkilatına ve Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’na milli bayramların kutlanması için özel-ayrı bir talimat verseydi.

Keşke, MHP’nin parti teşkilatı ve Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yurt sathına yayılmış teşkilatı, milli ruhu canlı tutmak, milli birliği ve beraberliği beslemek ve devleti güçlü kılmak için, yörelerinde kendi içlerinde ve çaplarında milli bayramları kutlasaydı.

Sayın Devlet Bahçeli, bunları yapabilecek bir konumda…

Ama yapmıyor ya da yapamıyor.

Eğer yapıyor olsaydı; bu, hem Sayın Bahçeli’nin AKP/Sayın Erdoğan iktidarını desteklemesinden duyulan rahatsızlığın ve endişenin aşağıya çekilmesine imkân verirdi, hem de MHP’nin tek başına iktidar olmasına elverişli bir siyasal atmosfere yol açardı.

Gördüğüm, vatandaşın, AKP/Sayın Erdoğan iktidarından bıkmış, umudunu kesmiş olduğu; muhalefet partilerinin de, genelde vatandaşa umut ve güven vermediği; MHP’nin, izlemekte olduğu siyaset nedeniyle, vatandaşın umudu olmaktan uzaklaştığı…

Bu tablo, Türk siyasetinde ciddi bir sıkıntıya işaret ediyor. Ve bu sıkıntı, çok açık…

MHP, bu sıkıntıda umut olacak iken, ne yazık ki sıkıntının bir parçası haline gelmiş gözüküyor. Ve bu da, hem sıkıntıyı ülke ile ilgili hale getiriyor, hem de sıkıntının giderek ülkenin varlığı ve geleceği ile ilgili bir hal aldığı algısına yol açıyor.

Sayın Devlet Bahçeli, sadece MHP’nin değil, ülkenin de geleceğini de karartan, yanlış bir siyaset izliyor. Vatandaş, MHP’ye hâkim milli ruhu, MHP’nin siyasal duruşunda görmeyi arzu ediyor.

24 Nisan 2021

 


NEVRUZ BAYRAMI/NEVRUZ MESAJI

Nevruz, Türkler için, yeni yılı, baharı ve Türk Tarihini hatırlatır, bunları sembolize eder; aziz Türk Milletinin tabiatla olan iç içe yaşamını ve bu yaşamında tabiatla nasıl mücadele ettiğini; birlik ve beraberlik içinde, kararlılıkla yeni ufuklara nasıl yürüdüğünü anlatır. İçinde, Türklerin, soğuk, karamsar ve yokluk dolu günlerden demir dağları eriterek Ergenekon’dan nasıl çıktığı; hürriyete, bolluğa, berekete,

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİNİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ MESAJI

Aziz Türk Milleti’nin güç ve ilham kaynağı olan, en karanlık ve olumsuz koşullarda bile istikbale ümitle bakmasını sağlayan, Çanakkale Zaferini ve bu zaferi bizlere armağan eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, Çanakkale Zaferi’nin 108. yılında,  rahmetle ve şükranla anıyorum. Bu vesileyle ifade etmem gerekir ki, Çanakkale Zaferi; yok edilmeye ve vatanı elinden alınmaya çalışılan aziz Türk

DEPREM MESAJI

Kahramanmaraş merkezli çok ağır iki deprem için bütün Türkiye’ye ve bu depremlerden -Türkiye kadar olmasa da- ciddi şekilde etkilenen Suriye hakkına geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Deprem nedeniyle yaşanan acıları yüreğimizde hissediyoruz. Ve depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, depremde yaralananlara acil şifa, deprem mağdurlarına da sabır ve kolaylıklar diliyoruz. İnanıyoruz ki, el ve gönül birliği içinde

CUMHURBAŞKANI RAUF DENKTAŞ’I ANMA MESAJI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, ebediyete intikal edişinin 11. yılında rahmetle, şükranla ve özlemle anıyorum. Merhum Denktaş, hayatını Kıbrıs Türk Halkına adamış; sahip olduğu mücadele adamı, mücahit, hukukçu, diplomat, devlet adamı ve lider kimlikleri, Kıbrıs Türk Halkının yok olmanın eşiğinden müstakil ve egemen bir devlete kavuşmasında ifadesini bulmuş; Türk Milletinin içinden

YENİ YIL MESAJI

Küresel ve bölgesel koşulların iyiye gitmediği; içeride, hayatın pahalılaştığı ve geçim derdinin ağırlaştığı, gelecek endişesinin arttığı, hukuka bağlılığın zayıfladığı, adalete olan güvenin erime sürecine girdiği, ülkenin iyi yönetilemediği, “taşıma suyla” ülke ekonomisinin döndürülmeye çalışıldığı, genelinde gerçekten yorucu, yıpratıcı ve üzücü bir yılı geride bırakıyoruz. Ancak bugünden gördüğüm, bizleri bekleyen yeni yılda da bu gidişatın devam

E-mail: bilgi@ascmer.org

Tel: +90 532 414 48 98

Dükkan
© 2014 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki yazılar ve analizler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.