KAFKASYA’YI NE BEKLİYOR? Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Çin’in yükselişi, Çin-ABD rekabetinin baş göstermesi, ABD’nin Çin’i çevreleme politikasına yönelmesi ve bu bağlamda bir taraftan Asya-Pasifik stratejisini güncelleyip Hint-Pasifik’e dönüştürmesi ve bu suretle Hindistan’ı yanına çekmeye yönelmesi diğer taraftan da AUKUS[i] gibi bölgesel savunma yapılanmasına öncülük etmesi, Tayvan konusunda artan gerginlik, Çin’e komşu Afganistan’da kontrolün Taliban’ın eline geçmesi ve bunun yol açtığı kaos beklentisi, ve bu minvaldeki diğer gelişmeler, uluslararası politikada “sıcak gelişmeler” için, doğal olarak, Çin’i, Çin’e bitişik ya da yakın coğrafyaları akla getiriyor, gelişmelere bakılınca böyle görünüyor. Arakasında ABD’nin olduğu, Çin’i hedef alan, Çin’e bitişik/komşu coğrafyalarda “sıcak gelişme” beklentisi… Ancak gelişmeler böyle bir algıya yol açıyor olsa da, bu beklentinin gerçekleşme ihtimalinin zayıf olduğunu düşünüyorum. Beni böyle düşünmeye iten temel etken, aşağıda arz ve izah edeceğim hususlar ışığında, Kafkasya’daki son gelişmeler… Akılcı, gerçekçi ve şüpheci bir bakış açısı ile bakıldığında, Kafkasya’daki ve bir şekilde Kafkasya ile bağlantılı görülen son gelişmelerden, bu bölgenin uluslararası politikada sıcak gelişmelerin yaşanacağı bir bölge olma ihtimalinin hiç de zayıf olmadığı çıkarılabiliyor. Devamı… |
“TALİBANLI AFGANİSTAN”: “1 MART TEZKERESİ”, İRAN’IN “MOLLA DEVRİMİ” VE BAZI ÇAĞRIŞIMLAR Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Bugünlerde, Dünyada da, Türkiye’de de, ağırlıklı olarak, ABD’nin 20 yıl kaldığı Afganistan’dan çekilmesi ve Afganistan’ın Taliban’ın kontrolüne girmesi (“Talibanlı Afganistan”)konuşuluyor. Bu bağlamda, değinme ihtiyacını duyduğum hususlar-çağrışımlar var. Devamı… |
MOKSOVA’NIN “ŞAM ONAYI” DAYATMASI NELER SÖYLÜYOR Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan daha yeni yapılan bir açıklamada, Türkiye’nin Suriye topraklarında düzenlemeyi planladığı herhangi bir harekât öncesinde Şam hükümetinden onay alması gerektiği ifade edilmiş[i]… Zamanlaması çok manidar gelen bir gelişme… Çünkü açıklama, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna operasyon yapmayı konuştuğu, Ankara ile Washington’un Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturmayı müzakere ettiği, hatta ortak harekât merkezinin önümüzdeki hafta çalışmaya başlayacağının kamuoyuna açıklandığı bir sırada geliyor. Devamı… |
HAKURK OPERASYONU: GÜNCEL DIŞ POLİTİKADA SORU İŞARETLERİ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Sözcü Gazetesi’nin 29 Mayıs 2019 tarihli nüshasının 15. sayfasında, deneyimli ve özellikle savunma/güvenlik konularında oldukça geniş bir çevreye sahip gazeteci Saygı Öztürk; Irak’ın kuzeyindeki 7 bin 903 PKK terör örgütü militanının, ABD’nin verdiği yeni silahlarla, Türkiye’ye sızmak için Hakurk bölgesinde toplandıkları bilgisinin edinilmesi üzerine, Türkiye’nin “büyük gizlilik içinde, iki komando tugayını, özel kuvvetler takviyeli olarak, Hakurk’a sevk ettiğini” yazmıştı. Bu gelişme, benzer şekilde yabancı medyaya da yansımıştı[i]. Saygı Öztürk’ün köşe yazısında, şunlar dikkati çekiyordu: Türkiye, ağırlıklı olarak Suriye’deki gelişmeler ile meşgul iken, PKK terör örgütü Türkiye’ye sızmak için militanlarını Hakurk bölgesinde toplamıştı. Türkiye’ye sızacak PKK terör örgütü militanlarının elinde “ABD’den aldığı yeni nesil silah ve mühimmat” vardı. Bölgeyi, ya Türkiye, ya Irak, ya da Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (IKBY) kontrol altında tutmalı. IKBY’nin izni olmasa, IKBY PKK terör örgütü ile işbirliği yapmasa, bölge kontrol altına alınabilir. Türkiye, Hakurk Operasyonunu gerçekleştirirken, Foreign Policy (FP)’de, ilginç bir haber yer almaktadır. Deniliyordu ki; ABD’nin Türkiye ile Rusya’nın ortaklığından korkmasına, bundan endişe duymasına gerek yoktur. Ankara ile Moskova Suriye’de birlikte hareket ediyorlar ama, henüz güçlerini birleştirmiş değillerdir. Ayrıca Türkiye ile Rusya arasındaki ortaklığın yakın zamanda parçalanacağı da ileri sürülüyordu[ii]. Devamı… |
BİR S-400 ANALİZİ VE BU ANALİZ IŞIĞINDA KONUYA ENERJİ POLİTİK BİR BAKIŞ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk WPR (World Politics Review)’de yer alan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in 5-6 Mayıs 2019 tarihlerinde Türkiye’ye yaptığı ziyareti çıkış noktası alan, S-400’ler konusundaki kısa analizde[i], özetle aşağıdaki hususlara yer verilmiştir. Devamı… |
İSTANBUL’DAKİ PATRİKHANE NEYİN KİMİN NESİ? Prof. Dr. Osman Metin Öztürk İstanbul’daki Patrikhane ile Yunan Ortodoks Kilisesi arasında kriz çıkmış… Nedeni, Yunan Danıştay’ının, üzerinde kiliseler olan anlaşmazlık konusu arazilerin ve bu durumdaki kiliselerde ayin düzenleme yetkisinin İstanbul’daki Patrikhane’ye ait olduğuna karar vermesi imiş[i]… Bu gelişme, önce hukuksal, sonra da siyasal açıdan son derece anlamlı ve önemli bir gelişmedir. Bilindiği üzere, Lozan Barış Antlaşması’na göre, Patrikhane’nin Türkiye’de kalmasına, Türkiye’de kalmayı tercih etmiş Rum azınlığın dinsel ihtiyaçlarını karşılamak için izin verilmiştir. Patrikhane’nin, “Fener ‘Rum’ Patrikhanesi” olarak anılması da bundan ileri gelmektedir. Patrikhane’nin faaliyetlerine dair Türk mevzuatının muhtevası da, hukuksal açıdan İstanbul’daki Patrikhane’nin “olması gereken” bu statüsünü hiç tereddütsüz teyit etmektedir. Devamı… |
FENER RUM PATRİKHANESİ YENİDEN SAHNEDE Prof. Dr. Osman Metin Öztürk İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’nin epeyi bir süredir sesi çıkmıyordu. Patrikhane’nin Ukrayna Kilisesinin bağımsızlığına yeşil ışık yakması ve Rus Ortodoks Kilisesi’nin buna gösterdiği sert tepki[i], bu durumu değiştirecek, Patrikhane’yi Türkiye’de gündeme taşıyacak gibi gözükmektedir. Devamı… |
E-mail: bilgi@ascmer.org Tel: +90 532 414 48 98
|
|