HAZAR DENİZİ’NDEKİ ATEŞ KULESİ/PATLAMA Prof. Dr Osman Metin Öztürk Dün (Pazar), Hazar Denizi’nde su üzerinde büyük bir ateş kulesi belirmiş, patlama yaşanmış ve bu görüntü başlangıçta Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki petrol platformu ile ilişkilendirilmiş… Ancak Azerbaycan’ın Devlet Petrol Şirketi SOCAR bu iddiaları ret eden bir açıklamada bulunmuş… SOCAR, kendileri tarafından kontrol edilen açık deniz sahalarında ve endüstriyel yapılarda herhangi bir olay yaşanmadığını, petrol platformlarında veya gemilerde herhangi bir kaza olmadığını, çalışmaların normal şekilde devam ettiğini, ateş kulesi görüntüsünün Hazar Denizi’nde çok sayıdaki çamur volkanlarından birinin patlamasından kaynaklandığını açıklamış[i]… SOCAR’ın bu açıklaması, gerçeğin ifadesi ise, sevinirim. Devamı… |
NATO LİDERLER ZİRVESİ YAKLAŞIRKEN Prof. Dr. Osman Metin Öztürk 14 Haziran’da Belçika/Brüksel’de NATO Liderler Zirvesi var. Bu zirve, Türkiye için olduğu kadar, NATO, AB ve ABD için de önemli. Ancak zirveye, Türkiye’de münhasıran, muhtemel Erdoğan-Biden ilk yüz yüze görüşmesi ve Türkiye’nin Biden Yönetimine yaklaşması açılarından bakılıyor. Türk medyasında, böyle bir genel görüntü var. Elbette ki, zirvenin bir resmi gündemi var ve bu gündemde çok önemli konuların bulunduğu tahmin edilebiliyor, gelişmelerden çıkarabiliyor: NATO’nun yeni stratejik konsepti, Afganistan, İran, Ukrayna, Çin, Rusya, küresel ısınmanın küresel savunma ve güvenliğe etkisi, bütün bu konular ışığında NATO içinde mali yük paylaşımının gözden geçirilmesi, yeni askeri yapılanmalar ve yeni kuvvet konuşlandırmaları/kuvvet takviyeleri… Bunlar zirvenin muhtemel gündem maddeleri olarak akla gelen konular. Devamı… |
ABD ARTIK TÜRKİYE’DEN HAK ETTİĞİ CEVABI ALMALIDIR Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Gün geçmiyor ki, ABD’nin Türkiye karşıtlığına işaret eden bir haber ile karşılaşılmasın… İnsan gayri ihtiyari “yetti artık” diyor. Biden Yönetimi, daha yeni Ermenilerin asılsız iddialarına, Amerikan iç hukukuna ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Türkiye’nin aleyhine olarak itibar etmişti. Geçen her gün, ABD’nin Türkiye’nin milli ve coğrafi bütünlüğünü hedef alan PKK/YPG terör örgütüne verdiği desteğin boyutunun büyüdüğüne işaret eden haberler ile karşılaşılıyor. Geçtiğimiz günlerde, ABD Merkez Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Frank McKenzie, Suriye’de, Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin kontrolündeki bölgeyi ziyaret etmiş, PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG sorumlularıyla görüşmüş ve ABD’nin YPG’ye gönderdiği zırhlı araçların önünde kameralara poz vermişti. ABD’nin, bırakınız NATO üzerinden resmen müttefik olma ile bağdaşmamasını, başta BM Şartı olmak üzere BM sistemine vücut veren uluslararası düzenlemelerin lafzını ve ruhunu ihlal eden Türkiye’ye yönelik bu tavrı her gün farklı bir gelişme ile haberlere konu oluyor. İşte size bunlardan en güncel iki haber daha… Devamı… |
BİR HABER IŞIĞINDA TÜRK DIŞ POLİTİKASINA BAKIŞ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Bugünkü medyada yer alan, iddiaya dayandırılmış bir haber dikkatimi çekti… Yazma ihtiyacı duydum. Uluslararası ilişkiler, salt devlet bağlamında görülemeyecek, çok daha geniş bir alanı kapsayan bir olgudur. “Devlet” bağlamında, uluslararası ilişkiler, çoğu zaman kimin elinin kimin cebinde olduğunu bilmenin zorluk arz ettiği bir alan… Bunun nedeni, uluslararası ilişkilerin “iki yüzü” olmasıdır. Bu yüzlerden biri, herkesin okuyarak, görerek ya da işiterek bildiği “görünen-açık” yüzüdür. Diğer yüzü de, hem neden olacağı siyasal, hukuksal, mali sorunlar-zorluklar gözetilerek, hem de güdülen amaç ve bu amaca ulaşılmasına daha uygun olması nedeniyle, “örtülü (perde gerisinde, gizli)” yapılanları içeren yüzüdür. Uluslararası ilişkilerin bu “iki yüzlü” niteliği, anormal bir durum değildir. Eğer uluslararası ilişkilerin mücadele, çevre, sınırlı kaynak ve çıkar boyutları dikkate alınırsa, bu normaldir. Varlığı korumanın, sürdürmenin ve geliştirmenin kaçınılamaz bir gereğidir. Normal-doğru olmayan, uluslararası ilişkilerin bu “iki yüzlü” niteliğinin, ülke için değil, kişisel siyasal-maddi hırslar için istismar edilmesidir. Uluslararası ilişkiler, siyasal iktidar sahiplerince “kişisel” kirli işlerini gizlemede bir “örtü” olarak kullanılabileceği gibi, yine bunların iktidarlarını sürdürmeye yönelik “dış destek” arayışlarına bağlı pazarlıklara da indirgenebilir. Devamı… |
TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA MEVCUT DURUM: HAÇLI SEFERLERİ, OSMANLI’NIN SON DÖNEMİ VE ŞARK MESELESİ Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı I. Türk Dış Politikası, öncesi ve sonrası ile 1974’deki Kıbrıs Barış Harekât’ının icra edildiği dönem ve “iki buçuk savaş stratejisinin” konuşulduğu 80’li yılların ikinci yarısından başlayıp 90’lı yılların ortalarına kadar devam eden Türkiye’nin uluslararası terörizm ile mücadelesinin öne çıktığı dönem de dâhil, hiç bugünkü kadar kötü bir durumda gözükmemişti. Dış politikada son 60 yılın en kötüsü bir tablo var. Türk Dış Politikasında 1923’ten itibaren uygulanmış, bu nedenle yerleşik hale gelmiş, içeride de dışarıda da bilinen, bilindiği için de iç ve dış paydaşları için istikrar ve güven anlamına gelen, özü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünde saklı olan anlayış artık yok. Uygulamaya ve mevcut duruma bakınca, bu, çok açık olarak görülebiliyor. Devamı… |
“İNCİRLİK İDDİASI” ÜZERİNE… Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Haber şöyle: “Yunan haber sitesi Greek City Times, ABD’nin, Türkiye’nin Adana’daki İncirlik Hava Üssü’nde depoladığı 50 nükleer savaş başlığını Yunanistan’a taşımaya hazırlandığı yönündeki söylemlerin son zamanlarda arttığını ileri sürdü.” Haberde, “Üs (TSK İncirlik Tesisi), Arap dünyasına kapı eşiğinde bulunması ve Sovyetler Birliği’ne yönelik Amerikan nükleer bombalarını depolamak için uygun bir yer olması nedeniyle NATO ittifakının en stratejik varlıklarından biridir.” ifadesi de var. (Türkgün, 16.9.20, s. 1-12) Devamı… |
KANAL İSTANBUL: GERÇEĞİ YANSITMAYAN KOMİK BENZETMELER VE GERÇEKLER Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Kanal İstanbul konusundaki tartışma giderek, hem “ciddiyet kaybediyor”, hem de “ciddiyet kazanıyor”. Ciddiyet kaybediyor. Çünkü deniliyor ki, Kanal İstanbul ne ise, Süveyş Kanalı ve Cebelitarık Boğazı da odur. Ciddiyet kazanıyor. Çünkü kamuoyunun haberler, yorumlar ve değerlendirmeler üzerinden konu hakkında bilgi sahibi olması, tartışmayı siyasal iktidarın monologu olmaktan çıkarıp ciddi bir çekişmeye konu yapmaktadır. Bu çalışmada, konuya, uluslararası hukuk ve uluslararası politika bağlamında yaklaşılmıştır. Devamı… |
NATO: LONDRA ZİRVESİ VE TÜRKİYE YAKLAŞIMI Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Türkiye, Londra’daki NATO zirvesi öncesinde, NATO YPG’yi terör örgütü saymaz ve YPG’ye karşı Türkiye’nin yanında yer almazsa, Baltık Savunma Planına “evet” demeyeceğini açıklamıştı. Zirvede ise, hem bu plana “evet” dedi, hem de Türkiye’nin YPG ile ilgili talebi kabul görmedi. Türkiye, Baltık Savunma Planına evet derken, muhataplarının terörle mücadelede Türkiye’yi yalnız bırakmayacakları beklentisini dile getirmekle yetinmek durumunda kaldı. Medyaya yansıyanlardan bunlar çıkıyor. Devamı… |
SURİYE’DE ABD İLE GÜVENLİ BÖLGE GÖRÜŞMELERİ “TAM GAZ” GİDİYOR AMA… Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Bilindiği üzere, Suriye’nin kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturulması konusu, Türkiye ile ABD arasında görüşülmektedir. Medyaya yansıyanlardan, bu görüşmeden çıkan ilk mutabakatın “ortak hareket merkezi” oluşturulması olduğu anlaşılmaktadır. Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması konusu bu mecrada iken; Türk medyasında, bugün, konu bağlamında dikkatimi çeken iki açıklama ile karşılaştım[i]. Açıklamalardan birincisi, “ABD’nin 3 planı”ndan birinin “PKK/YPG’yi İran’a karşı da hazırlıyor ve güçlendirme planıyla onları silahlandırıyor” şeklindeki açıklama idi. İkincisi de, Suriye’de güvenli bölgenin, bir öneri olarak, “Türkiye ile birlikte NATO’nun kontrolünde olması” şeklindeydi. Devamı… |
ABD ALASKA’DAKİ LİMANLARINI KULLANMAYA HAZIRLANIYOR Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, ASCMER Başkanı Alaska Demiryolu Şirketi (ARRC) ile Alberta Demiryolu Geliştirme Şirketi (A2A); Kanada’nın Kuzey Alberta Eyaleti’nin kuzeyini ABD’nin Alaska’daki Kuzey Kutbu kentine bağlayacak 2.400km. uzunluğundaki demiryolu hattının inşası konusunda geçtiğimiz günlerde bir anlaşmaya varmışlar. Projenin toplam değerinin 13 milyar dolar olduğu, “central North America” ile Alaska’daki Anchorage ve Valdez limanları arasında demiryolu bağlantısı kurulmasının 100 yıldan fazla geçmişi olan bir rüya olduğu ve bu suretle Amerika’nın bu bölgesindeki minerallerin Asya pazarına daha hızlı taşınmasının mümkün olacağı ifade ediliyor[i]. Devamı… |
E-mail: bilgi@ascmer.org Tel: +90 532 414 48 98
|
|