TACİKİSTAN SAVUNMA BAKANI’NIN TÜRKİYE ZİYARETİ ÜZERİNE… Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Geçtiğimiz günlerde (20-21 Nisan’da) Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar’ın önemli bir ziyaretçisi vardı. Tacikistan Savunma Bakanı Orgeneral Sherali Mirzo, Sayın Akar’ın “resmi davetlisi” olarak Türkiye’deydi. Sayın Akar, Sayın Mirzo’yu Milli Savunma Bakanlığı’na gelişinde askeri törenle ve görüntülerde ifadesini bulan dikkat çekici bir samimiyet ile karşılamış. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya[i] göre; heyetler arası görüşmelerde, ikili ve bölgesel savunma ve güvenlik ile, savunma sanayinde işbirliği konuları ele alınmış ve taraflar arasında Askeri Çerçeve Anlaşması imzalanmış… Görüşmelerde, Sayın Akar, (i) taraflar arasındaki ortak inanca, tarihi ve kültürel bağlara vurgu yapmış, (ii) sınır güvenliği ve terörle mücadele konularında tecrübe paylaşımına hazır olunduğunu belirtmiş ve (iii) iki ülke arasında askeri eğitim işbirliğinin artırılması gerektiğine işaret etmiş… Normal koşullarda, bu ziyaret de, ziyarete ilişkin yapılan açıklama da, imzalanan askeri anlaşmanın niteliği de sıradan kabul edilebilecek hususlardır. Ancak hem Türkiye’nin mevcut görüntüsü, hem Ukrayna’daki sıcak çatışma, hem bu sıcak çatışmaya genel sistem kuramı ışığında yaklaşmanın yol açtığı gerekler, hem de küresel politikadaki güncel rekabet, söz konusu ziyareti anlamlı ve önemli kılmaktadır. Devamı… |
KAZAKİSTAN’DA NAZARBAYEV’İN GÖREVİNDEN AYRILMASINI NASIL ANLIYORUM? Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Kazakistan’ı Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte bağımsızlığını ilan ettiği 10 Aralık 1991 tarihinden 20 Mart 2019 tarihine kadar Cumhurbaşkanı olarak yöneten Nursultan Nazarbayev, bu tarih itibarıyla görevini bıraktı. Aralıksız 28 yıla yakın bir süre Kazakistan’ı yöneten Nazarbayev’in ayrılışı, bütün Dünyada fazla gündeme gelmedi; Türkiye’de de devam eden yerel seçim sürecinin gölgesinde kaldı. Nazarbayev’in görevini bırakmasını konu edinen yazılar, ya kısa yorum yazıları idi ya da Nazarbayev’e adeta “methiye” idi. Oysa bu gelişme uluslararası politika bağlamında önemliydi, Türkiye için, çok daha önemliydi. Ve objektif/gerçekçi olarak değerlendirmeyi gerektiriyordu. İşbu yazı, gördüğüm bu gereğin ürünüdür. Devamı… |
ASCMER BÜLTENİ: KISA YORUMLAR VE ANALİZLER İLE GEÇEN HAFTA ASYA’DA DİKKATİ ÇEKEN BAZI GELİŞMELER, Sayı 18, 20 Ekim 2014 1. Tayvan Cumhurbaşkanı Ma Ying-jeou, bir taraftan Çin’deki refah artışına dikkat çeken, diğer taraftan da Çin’in demokrasiye yönelmesi gerektiğine vurgu yapan bir açıklama yapmıştır. Bilindiği üzere, başkenti Pekin olan Çin Halk Cumhuriyeti ile, başkenti Taipei olan ve Tayvan olarak bilinen Çin Cumhuriyeti arasında, Mao liderliğindeki Komünist Parti’nin 1949 yılında Pekin Yönetimini ele geçirmesi ile başlayan ve bugüne kadar gelen ciddi bir sorun vardır. Çin, Tayvan’ı Çin’in bir parçası olarak görürken; Tayvan de kendisini Çin’den bağımsız olarak görmektedir. Gelinen noktada, Çin’in uluslararası politikada yükselmesi ve yeni bir kutup olarak algılanması, bir taraftan Tayvan üzerindeki Çin baskısını artırmış, diğer taraftan Tayvan’ın coğrafi konumunun cazibesini artırmıştır. Mevcut koşullarda, Hong Kong’daki “Şemsiye Hareketi”, Tayvan’ı da etkileyen bir boyuta sahiptir. Eğer “Şemsiye Hareketi” amacına ulaşır ve göstericiler isteklerini kabul ettirir ise, bu, Tayvan’da milliyetçiliği “ateşleyecektir” ve Taipei’nin Çin’den uzaklaşması gündeme gelebilecektir. Tabiatıyla “Şemsiye Hareketi” Pekin Yönetimi tarafından bastırılırsa da, tam tersi yönde, Taipei’nin Çin karşısındaki pozisyonu -en azından psikolojik olarak- zayıflayacaktır. Her iki durum da, başta Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizi anlaşmazlıkları olmak üzere, bölgesel anlaşmazlıkların hemen hepsi üzerinde dolaylı ama, belirgin bir etkiye yol açacaktır. Tayvan Cumhurbaşkanının bahse konu açıklaması bunları çağrıştırmaktadır. Ancak, refah ile demokrasi arasında kurulan doğrudan ilişki dikkate alındığında; Tayvan Cumhurbaşkanının, “örtülü” bir şekilde ve Hong Kong üzerinden, kalabalık Çin halkını Pekin Yönetimine karşı kışkırtmayı düşünmüş olabileceği de akla gelmektedir. Devamı… |
E-mail: bilgi@ascmer.org Tel: +90 532 414 48 98
|
|