ABD’NİN TAYVAN KONUSUNDA ÇİN KARŞISINDAKİ GÜNCEL POZİSYONU

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk

Çin’in Pasifik’teki “korkutucu” taktikleri, buradaki Amerikan askeri yetkililerini endişeye sevk ediyormuş; Tayvan konusu, Çin’i ve ABD’yi bir çatışmaya itebilirmiş; Çin artık “eski” Çin değilmiş, askeri ve ekonomik baskı uygulama yeteneğine sahipmiş[i]Başkan Trump’ın, Tayvan’a 60 adet F-16 savaş uçağının satılmasına “sessizce” onay vermesi, Çin’in tepkisine neden olmuş ve Tayvan Boğazı’ndaki Çin askeri hareketliliği artmış; Çin’in bu yaklaşımı, ABD’ye dolaylı tehdit anlamına da geliyormuş…

Bilindiği üzere, Çin, Mao’dan bu yana uygulaya geldiği “tek Çin” politikası ışığında, Tayvan’ı ülkesinin bir parçası olarak görüyor ve Tayvan ile birleşme çabası içindedir. Bu birleşmeyi demokratik bir biçimde gerçekleştirmek istediğini açıklasa da askeri açıdan mesajlar vermekten de geri durmamaktadır.

Tayvan da, ABD’den (ve bölgede Japonya’dan) aldığı destekle, bugüne kadar Çin’in söz konusu politikasına hep direnmiştir. Japonya’nın savunma ve güvenlik konsepti, güneyde Tayvan’a kadar uzanmaktadır.

Geçmişte, Çin ile ABD arasında, Tayvan konusunda anlayış birliğine varıldığına işaret eden ikili düzenlemeler ortaya çıkmıştır. Ancak Çin’in uluslararası politikada yükselmesi ve ABD karşısında yeni bir kutup olarak görülmeye başlaması ve ABD’de Trump’ın Başkanlık koltuğuna oturması ile birlikte, bu durumu değiştirmiştir. Çin’e “ticaret savaşı” açan Trump Yönetimi, Tayvan ile de yakından ilgilenmeye yönelmiştir. Trump Yönetimi, Pasifik’te, Çin’e karşı doğrudan ve bölgesel müttefikleri üzerinden askeri gücünü öne çıkarmayı (Hindistan-Pasifik bölgesindeki askeri varlığını artırmayı) öngören yeni bir yaklaşım içine girmiştir.

Ancak ABD’nin özellikle ekonomik açıdan içinde bulunduğu koşullar nedeniyle, ABD’deki bu yaklaşım değişikliğinin sürdürelebilirliği tartışmaya açıktır. ABD’nin, koşullardaki değişimi görmediği/göremediği düşünülmektedir. Böyle olduğu için de, ABD’nin Çin yaklaşımının fazla işe yaramayacağı değerlendirilmektedir.

ABD’deki bu yaklaşım değişikliğinde, ABD’nin Çin’i “eski koşullarda” (yani sert güç üzerinden) mücadeleye çekme çabası içinde olduğu anlaşılmaktadır ki; bu da, yine isabetli görülememektedir. Çünkü Amerikalı askeri yetkililerinin medyaya yansıyan Çin ile ilgili “kuvvet mukayeselerinden”, Çin’in, bugün, “eski koşullarda” da ABD’den daha avantajlı-ileri olduğu anlaşılmaktadır.

ABD açısında, bir de, Çin’deki yükselişin Pekin’e Tayvan siyaseti üzerinde daha çok etkili olma imkanı sağladığı hususu vardır ki; bunun da Tayvan konusunda ABD’yi ayrıca sıkıntıya sokacağı değerlendirilmektedir. Bugünkü Tayvan, dün ABD’nin kolayca etkisi altında bulundurduğu Tayvan değildir. Tayvan siyasetindeki Çin varlığı çok belirgin hale gelmiştir ve bu durum, Tayvan seçimlerinde çok açık olarak görülebilmektedir.

osmetoz/ascmer, www.ascmer.org, 28 Mart 2019.

[i] https://foreignpolicy.com/2019/03/25/chinas-scare-tactics-prompt-u-s-fears-of-a-clash-over-taiwan/, 28.3.2019)

 


TÜRKİYE’DEKİ SEÇİMİN SONUÇLARI: GÖRÜŞLERİM VE DEĞERLENDİRMELERİM

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk I. İki gün önce (28 Mayıs’ta) yapılan, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda, kullanılan ve geçerli sayılan oyların % 52.18’ni Sayın Erdoğan, % 47.82’sini de Sayın Kılıçdaroğlu aldı ve bu sonuçla Sayın Erdoğan üçüncü kez katıldığı cumhurbaşkanı seçiminden önde çıkarak bu koltuğa oturdu. Bu seçime katılma oranı, % 84 oldu. Cumhurbaşkanı seçiminin

DIŞARISI GÖZÜYLE TÜRKİYE’DEKİ 14 MAYIS SEÇİMLERİNE BİR BAKIŞ

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk 14 Mayıs’taki seçimler yaklaşıyor… Seçim sürecinde daha önce medyada çok rastlamadığım, seçimlere dış politika gözlüğü ile bakan bazı yorumları ve değerlendirmeleri görmeye başladım. Bunu olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Çünkü iç ve dış politika arasındaki karşılıklı ve bağımlı ilişki nedeniyle, seçimlere ilişkin öngörüleri sadece iç dinamiklere dayandırmak eksik bir yaklaşım

TÜRKİYE’DEKİ 14 MAYIS SEÇİMLERİNE YABANCI VE YERLİ SERMAYE AÇISINDAN BİR BAKIŞ

  Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Yabancı sermayenin önemli bir kısmının ülkeyi terk ettiği, yerli sermayenin de çeşitli yollarla yurt dışına kaçmaya çalıştığı yazılıyor, konuşuluyor. Yeni bir şey değil, bunu biliyoruz. Peki, yabancı ve yerli sermayedeki bu kaçış niye? Bu kaçışın arkasındaki en temel etkenlerden biri, hiç şüphesiz, AKP/Sayın Erdoğan iktidarında ülkede hukuka olan bağlılığın/saygının

TÜRKİYE’DEKİ 14 MAYIS SEÇİMLERİ: RUSYA KENDİ ELİYLE KENDİ AYAĞINI BAĞLAR MI?

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Birçok kez yazdım… Önümüzdeki seçimler, dış politikadan (uluslararası ilişkilerden) soyutlanarak görülemez, görülmemelidir. Bu siyasetin doğasına aykırı olur. Bu seçim çok önemli. İnsanımız bir yol ayrımında; ya karanlığın zifiri karanlığa dönüşmesine evet diyecek ya da karanlıktan kurtulup aydınlık güzel günlere doğru yol almaya başlamak için evet diyecek… Bu seçimleri ben böyle

ABD’YE AİT İNSANSIZ HAVA ARACININ KARADENİZ’DE DÜŞMESİ ÜZERİNE

Prof. Dr. Osman Metin Öztürk Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz günlerde, Karadeniz’de uluslararası hava sahasında ABD’ye ait bir insansız hava aracı (İHA) düşmüş; ABD İHA’nın Rusya tarafından vurulduğunu iddia etmiş, Rusya ise İHA’nın “ani manevra” sonucu düştüğünü savunmuştu. Ve konu, daha sonra, Karadeniz’e düşen İHA’nın çıkarılmasına gelmişti. İlk başta, bunun nedeni, düşen ABD İHA’sının içerdiği teknoloji ile

E-mail: bilgi@ascmer.org

Tel: +90 532 414 48 98

Dükkan
© 2014 Tüm Hakları Saklıdır. Sitedeki yazılar ve analizler kaynak gösterilmeden kullanılamaz.